Onu bulan neyi kaybeder.. 3952
Aramıza Katılmak İstemez Misin ??


Join the forum, it's quick and easy

Onu bulan neyi kaybeder.. 3952
Aramıza Katılmak İstemez Misin ??

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2 posters

    Onu bulan neyi kaybeder..

    MaRCoPoLo
    MaRCoPoLo
    ModeratöR
    ModeratöR


    Uyarı Seviyesi : Onu bulan neyi kaybeder.. Uyaryok
    Ruh Hali : 1
    Mesaj Sayısı : 269
    Kayıt tarihi : 15/06/10
    Yaş : 29
    Nerden : Nereye
    Lakap : MaRCoPoLo

    Cüzdan
    Altın Altın: 167
    Para Para: 0

    Onu bulan neyi kaybeder.. Empty Onu bulan neyi kaybeder..

    Mesaj tarafından MaRCoPoLo Perş. Tem. 15, 2010 7:51 pm

    ALLAH'ı bulan, neyi kaybeder?

    İster gündüz, ister gecenin dipsizliğinde sevgiye sarılıp kaygısızca uyur cocuk kalbi Onda korku yoktur,telaş yok Biri vardır hep yanı başında;her sızıda, her dertte sarılır ellerine Bir bakış vardır yumuşacık Manasını tam bilemez; ama farklı olduğunu bilir
    Bir sığınmadır bu Sevilen tarafından sarmalanmadır Kaybolmak gibi endişe yokturOnun için hep huzurun örtüsüdür gözkapakları Güvenle kapanır ve güvene açılırÇocuk semasının üveyikleridir analarBir ananın sarmaladığını kim inçitebilirki!

    Annesiyle beraber olan çocuk neden korkar?Annesini kaybeden çocuk neyi bulur?Ya sen’i bulan Allah’ım! Ya seni bulan neyi kaybeder?
    Gözlerimi kapadım Süzülüyorum bilmediğime
    Yüreğimde binlerce duygu titreyişi,kulaklarımda apayrı makam,acılıyor kapılar…
    Bebeler anne sinesinden rahmeti yudumlar
    Ben bu yolculukta rızanı kazanmaya çalışıyorum Allah’ım!
    Sözüm niyetimden filizleniyor Dar kelimelerin içinde çaresizim;dudaklarım titriyor haddini aşmaktan Sadece diliyorum
    Aczimi koydum avuçlarıma; her gün yıkanıyor yüzüm
    Bilmem bir gün ulaşabilir miyim razı olduklarının iklimine?

    Topal bir karınca varmışO da niyetinden almış cesaretini;Mekke yollarına düşmüşBu seyahatin mantığını aşıktan başka kim anlayabilir?Şaşıranlara cevabı, aşkı kadar gerçekmiş
    Karıncanın:
    “ Uğrunda ölürüm ya…”
    Gönül!
    İç içe boyutlar gibisin Her bakışta bir başka görüntün…
    Nereden aksediyor benliğime bu aydınlık? Bir göz için mi bunca ışıktan tayflar?
    Başka duygular hissediyorum Çek aramızdaki sun’i sevgileri! Kör sevdaları tutmak için mi bunca enginliğin?Deryaya karışan suyun hasretinde sadece ufuk vardırBinlerce nimeti bir hayat cümbüşüne veremem gönül!Gölgeleri istemem
    Düşüncelerim sırat gibi Düşünmekten korkuyorum benlik gayyasına Uçurumdan korkar mı sen’i bilen?İmanın eşiğinden gecen, düşer mi?Bir kaşık değilken bile deryanda aklım, neyi alıp nereye boşaltaçağım Allah’ım?

    Vicdanım sızlıyor Nedendir hep ‘benbenben’ dememiz? Neden Allah’ım bu şaşkınlığımız?
    Şaşkınlığa takılı bir sürü hokkabazlığımız?
    Mesafeler uzun,adımlar aksakTadını almış ya bir kez bu duygunun, yolun başında dev niyetiyle karınca
    Destek ol Allah’ım!
    Çünkü benim aksaklığım;gizli noktalarımda
    Aklımdan kalbime kıldan ince bir köprü uzanır…Gözlerim hayrette; eriyor takatim Tövbeler tutundum Kapına geliyorum Allah’ımYa emanetini koruyamadımsa!
    Sen’i bulan bütün mülke sahip olurmuş Kucağında demetlenirmiş kainat
    Çevrede hakikatin sesleri… Uçuşur bir candan bir cana sevgin…
    Şefkatin, rahmetin…
    Sen’i bulan, güneşe yakınmış Yıldızlar dökülürmüş görmeyi bilenlerin avuclarınaAyrı ayrı öğretirmiş her yıldız, mesafelerin dilini Sadece vadiler içinmiş derinlikler

    Sen’i sevenin gecesinde mehtap, neden bu kadar parlak?
    Gökyüzüne bakıyorum İlk defa anlamaya çalışıyorum rüzgarla kardeşliğimiSüzülerek giden bulutların vazifesi farklımı benimkinden?
    Açtığımızda gözlerimizi, söyleyebilir miyiz bir an dahi yalnız olduğumuzu Allah’ım?Hep bizimlesin Endişeyle sindiğimizde bir köşeye, ne zaman göremedik ellerimize uzanan nurdan iplerini?Tutunamadıksa gafletimizdendir

    Vefa, vefa…Ey vefalıların en vefalısı!
    Vefayı veren Sen’sinVefalı da Sen…
    Ya bizde vefa…

    Ne gelen vardı, ne giden Rıhtımlar tenhaydı Hiç mi kalmadık anlaşılamamanın yalnızlığında?Ah, sabırla bekleyebilseydik gönül!Her zaman hazır bulacaktık kıyıdaki yelkenliyi Görememişsek körlüğümüzdendir?

    Sevgi,sevgi…Ey Sevgililerin En Sevgilisi!
    Sevgiyi veren Sen’sin Allah’ım Yaşamanın tadı Sen’i bulmadaymış
    Seven Sen’sin,Sevilende…

    İçimde Sen’i bilmenin okyanusu,benliğim çatırdıyor Baharı sessizce bekler ya tohumKabuğunun çatlaması kemalinden midir?Kol atıyor sevgi damarları her yerdenToprak, yedi veren güllerine gebe

    Sana sevdalı yüreğin atışları her daim secdede
    Sen’in için bu koşuşturmaların hepsi…
    Sen’i bulan neyi kaybeder? Sen’i kaybeden neyi bulur?
    Dikenleri bulur ısırganları… Kabuslar döşenir düşlerine Her dem yaralanır, yutkunur
    Hırçın uyanışlarında haneler yıkılır Bir bir dökülür insanlığı, sırrı dökülmüş aynalar gibi Yazık!her şey bulanıktır
    Sana adanmamışsa; ben ona destan demem
    Sen’sin gönüller tahtındaki; özgeye Sultan demem
    Kalbimi çevirebilsem bir huzur beldesine, her dem sürebilir miyim alnımı Kabe’nin ötüsüne? Dalları Sidre’ den yayılan bir gül ağacının gölgesinde dinlenmekse gerçek hayat

    Yarabbi, beni ihlasın toprağına at
    Nefsimde ne varsa gübresi olsun bağlarının
    Kokusu her yanımı sarsın goncaların
    Her yaprak açılan bir eldir sana!
    alıntı
    MaRCoPoLo
    MaRCoPoLo
    ModeratöR
    ModeratöR


    Uyarı Seviyesi : Onu bulan neyi kaybeder.. Uyaryok
    Ruh Hali : 1
    Mesaj Sayısı : 269
    Kayıt tarihi : 15/06/10
    Yaş : 29
    Nerden : Nereye
    Lakap : MaRCoPoLo

    Cüzdan
    Altın Altın: 167
    Para Para: 0

    Onu bulan neyi kaybeder.. Empty ZİRVEDEKİ SULTANI İSTİYORUM..

    Mesaj tarafından MaRCoPoLo Perş. Tem. 15, 2010 7:52 pm

    Ey Can!! Nadide Gülüm, Sen Yoksan Neylerki Dünyada Ölüm...


    Sevmek ne güzel şey dedi nefsim, varmı sevgi kadar güzel olan. Dünyayı sevmek yaşamı sevmek, yaşamın süsleyen ütopyaları sevmek. Mutluluk sevmekle başlar diyordu, tat almak hayattan haz duymak, hep özlenen pembe bulutlarda yaşamak. Sevki hissedesin, içindeki anlamsızca sallanan boş beşiği sevgilerle doldurda hayattan bir beklentin olsun bir gayeyle sallansın beşiğin. İşte o zaman haykırırsın dünyaya deli dolu duygularla BENDE VARIM MUTLUYUM ÇÜNKÜ SEVİYORUM ve sevebildiğim kadar insanım dersin diyordu nefsim.
    Ve nefsimin ögütlerini yine nefsim dinledide, yüreğimin kapılarını sonuna kadar açtım. Sevdim önüme gelen her şeyi, anneyi, babayı, evladı, sevgiliyi, parayı, dünyayı, arzularımı, aynada hayranlıkla seyrettiğim yüzümü, rüzgarda savrulan saçlarımı, hoş mimiklerimi sevdim. Hatta hatta sevmekte o kadar ileri gittimki şeytanın masum masakeli yüzünü bile sevdim. İyiki sevdim diyordum mutluydum hayatımın her saniyesi heyecanlarla doluydu. Arzularım çılgın ırmakları gibi hesapsızca çağlıyor begendiği her vadide göl oluyordu. Sorgusuz ve sınırsız yaşamın hazzını iliklerime kadar hissediyor işte yaşam bu diyordum.
    Kaç zaman yaşadım böyle bilemedin çünkü zaman kavramı kaybolmuştu bellegimde, yaşadıklarım beni sarhoş etmiştide hiçbirşeyin hesabını tutamaz olmuş sadece anlık yaşıyordum. Her güzel şeyin bir sonunun oldugu gibi masal gibi yaşantımda galiba ayakta kalabilmek için son çırpınışlarını yapıyor olmalıydıki, son zamanlarda sevgilerden sarhoş olan yüregimde anlamsız sıkıntılar yaşamaya başlamıştım. Hani sevince her şey güzel olacak diyordu nefsim. mutlulugum buraya kadarmıydı? Yüregim sanki degirmen çarkları arasında yok oluşuna şahit oluyordu. Adeta cehennem çukurlarındaydım feryadımı ben bile duyamıyordum. herşey hissizleşmişti ruhsuzlaşmıştı. Sevgilerle yoğurdugum yaşantıma yoksa bir karabasanmı çökmüştü, sevgilerim beni sarhoş etmiştide GÖZLERİM GÖRMEZ KULAKLARIM DUYMAZ KALBİM HİSSETMEZ OLMUŞTU. Başta sevgilerim varlığım olmuştu ama şimdi yokoluşumdu. Artık sevmemeliyim sevgilerim beni bu hale getirdi derken bir deyiş geldi aklıma. "YARATILANI SEVERİM YARATANDAN ÖTÜRÜ."
    diyordu. Aslında nefsim tam bu deyişin hakkını veriyordu. Çünki dünyayıda, insanıda ve şeytanın masum maskeli yüzünüde hiç ayırt etmeden sevmiştim YARATILANI SEVERİM YARATANDAN ÖTÜRÜ SÖZÜNÜN ŞEYTANIN ALDATMACASI OLDUGUNU ANLAYAMADAN.
    Kederlerim beynimi kemiriyordu, nerede yanlış yapmıştım. Sevgi kanatlarımı sonsuzluga açtığım yüreğimde bu kederler nedendi? sevmezken mutsuzdum sevdim yokoldum. demekki ben sevmeyi bilmiyordum. Bir ölçüm bir tartım yoktuki ellerimde bilmeden sevdim neyi ne kadar seveceğimi neye ne kadar kıymet vereceğimi. Benim acılar içinde yokoluşumun sebebi buydu. NEYİ SEVMEK NİÇİN SEVMEK NE KADAR SEVMEK Bu ölçüye aldırış etmeden sevmiştim herşeyi, yaratılanı severim yaratandandan ötürü diye. Oysa yaratan böyle demiyordu. Sen yarattıklarımın en şereflilerindensin öyleyse sende en iyiyi sev en güzeli diyordu. Artık hastalıgımı teşhis etmiştim, reçetede elimdeydi. Benim sıkıntım güzel olan kadar çirkinlikleride sevmemdendi. o çirkinliklerki tohumlarını gönül evime (GÜL BAHÇEME) attıda her nefes alıp verişimde damarlarımda beslendi. Vucudumun her bir zerresinde dolaşıp gül bahçemde zararlı otlar misali boy verdi. Ne zamanki bütün bahçemi istila edip beynimin tahtına oturdu, işte o zaman Rabbimin güzellik üzere yarattıgı yüregimde isyaanlar başladı. Bu yürek ancak güzel olana layıktı ancak güzel olanı besleyip büyütebilirdi bagrında. Gönül bahçemdeki bu zehirli otları yok edersem ancak o zaman yüregim sükun bulacaktı.
    Ve Rabbim izin verdide bir bir koparmaya başladım. Kopardıkça kanadım, kanadıkça yandım kavruldum, kolay olmadı hiç bunca zaman çirkinliklerle barışık yaşayan nefsimden onları koparıp atmak. Nefsim direndikçe ben bocaladım inledim sarsıldım ama kararlıydım asla geri dönmeyecektim. Arınmaya silgeri baştan yapıp yeniden doğmaya, azmetmiştim yüreğimde yeni bir saltanat kurmaya Duygularım artık aşagılara inemeyecek kadar asla azla kanaat edemeyecek kadar yükseklerden uçuyordu. Gönül tahtıma öyle bir SULTAN istiyordumki sevginin pınarı, sevginin mimarı aşkın taa kendisini. Gönlüm güzeller güzelini keşfetmişti bir kere bu aşkın karşısında küçülmüş, cüceleşmiş, başkalaşmış kendimi bulmuştum.
    Sabırsızdım bir an önce gönül tahtımdaki saltanatımı kurmak için ve sordum o EŞSİZ SEVGİLİYE
    GÖNÜL TAHTIMA SULTAN OLURMUSUN DİYE
    SEN İSTEYENSEN BEN GELENİM DEDİ lakin
    SALTANATINDA BENDEN BAŞKA SULTANLAR OLMAYACAKSA
    ORADA SADECE BEN YALNIZCA BEN OLACAKSAM
    BEN TEKİM TEK OLMAYI SEVERİM
    SEVGİLİMİN YÜREGİNDE SADECE KENDİMİ BULMAK İSTERİM
    ÇÜNKÜ BEN SEVGİDEN BİR PAY DEGİLİM AŞKIN KENDİSİYİM
    SEVGİM SEVGİLİME KARŞI ÖYLE BÜYÜKKİ
    ONU BAŞKA SEVGİLİYLE PAYLAŞAMAM ÇOK
    K I S K A N C I M dedi
    EGER BENİ GERÇEKTEN GÖNÜL TAHTINA SULTAN EDECEKSEN
    BEN VARIM BİRİM RAKİPSİZİM İŞTE TEK SEVGİLİ OLARAK SANA GELDİM
    EGER YÜREĞİNDE YALNIZ BENİ YAŞATACAK TOPRAĞINDAKİ ÇİRKİNLİKLERİ
    ATIP YERİNDE SEVGİYİ HOŞGÖRÜYÜ MERHAMETİ ADALETİ İTAATİ
    YEŞERTECEKSEN İŞTE GÖNÜL KAPINDAYIM AÇ İÇERİ GİREYİM DEDİ
    Benden isteyen sevgilinin istekleri nede güzeldi. Lakin ilk başta bana sevki insan olasın diyen NEFSİM gönül kapıma sıkı sıkı dayandıda SEVME bu sevgi çok zor, bu sevgili çok çetin dedi, yollar dikelni dedi. Bu sevginin bedelini ödeyemezsin. Ve bir bir sıraladı fani aşklarımı bunlar sana yetmiyormuki zor olana talipsin dedi. Ya bu dünyanın süsü, makamın, dostların, dekolte kıyafetlerin, rüzgara gururla savurdugun saçların sıraladı daha neleri nice fani sevgilileri. Bütün bunlar yetmiyor dedim yetmedi işte Nefsimin sayıp döktüğü sevgilerin elinde oyuncak olmuştum yıllarca, hep ben varsam onlar vardı ve o sevgileri kazanmak adına çok agır bedeller ödemiştim. Pazarlıklı aşklardan, yorulmuştum menfaat ilişlilerinden, ben onu sevdiğimde beni sevecek sevmediğimde ise beni terketmeyecek sevgiliyi arıyordum. Kararlıyım artık ey nefsim seni bir kere dinledim yıllarca acılarla inledim. artık seni dinlemeyecegim. bu sevgi için bedel ne kadar agır olursa olsun ödeyecegim. Fani aşklarım için agır bedeller ödemedimmi oysa şimdi birhiç kaldı ellerimde. Demekki herşeyin bir bedeli var. Demekki ancak parayı veren düdüğü çalabiliyor, aksi halde asla. zaten bedel ödenmeyen bir şeyin ne degeri olurki. en kıymetli şey en pahalıya alınan degilmidir. mademki gönül tahtıma,
    ZİRVEDEKİ SULTANI İSTİYORUM!
    EY NEFSİM ÖDE BU BEDELİ EMREDİYORUM.
    BOŞALT GÖNLÜNÜ FANİ SEVGİLİLERİNDEN
    AÇ GÖNÜL KAPILARINI SULTANIM SEVGİLİM RABBİMDİR GELEN
    KALBİM ANCAK SÜKUN BULACAK BÖYLE YÜCE SEVGİLİDEN..

    Alıntı
    DarkShare
    DarkShare
    Forum Yöneticisi
    Forum Yöneticisi


    Uyarı Seviyesi : Onu bulan neyi kaybeder.. Uyaryok
    Ruh Hali : 10
    Mesaj Sayısı : 593
    Kayıt tarihi : 11/12/09
    Yaş : 29
    Nerden : Dünyadan bi yerden
    Lakap : DarkDefender

    Cüzdan
    Altın Altın: Sınırsız
    Para Para: Sınırsız

    Onu bulan neyi kaybeder.. Empty Geri: Onu bulan neyi kaybeder..

    Mesaj tarafından DarkShare Cuma Tem. 16, 2010 4:21 pm

    paylaşım için teşekkürler... Smile
    MaRCoPoLo
    MaRCoPoLo
    ModeratöR
    ModeratöR


    Uyarı Seviyesi : Onu bulan neyi kaybeder.. Uyaryok
    Ruh Hali : 1
    Mesaj Sayısı : 269
    Kayıt tarihi : 15/06/10
    Yaş : 29
    Nerden : Nereye
    Lakap : MaRCoPoLo

    Cüzdan
    Altın Altın: 167
    Para Para: 0

    Onu bulan neyi kaybeder.. Empty Geri: Onu bulan neyi kaybeder..

    Mesaj tarafından MaRCoPoLo C.tesi Tem. 17, 2010 10:49 am

    Görevimiz xD

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 1:01 am